التركية - الإنجليزية
تعريف yüzsüzlükle في التركية الإنجليزية القاموس.
- brazenly
Despite No Smoking signs, the boat operator was brazenly smoking all the time.
-Sigara içilmez işaretlerine rağmen tekne operatörü sürekli yüzsüzlükle sigara içiyordu.
- In a bold, impudent manner
- wantonly, shamelessly, insolently
- In a brazen manner
- doing something openly, without showing or feeling any shame
- in a brazen manner; "he spoke brazenly"
- in a brazen manner; "he spoke brazenly
- yüzsüzlük
- impudence, cheekiness, audacity, effrontery, brass, sauce
- yüzsüzlük
- sauce
- yüzsüzlük
- nerve
- yüzsüzlük
- audacity
- yüzsüzlük
- cheek
- yüzsüzlük
- sauciness
- yüzsüzlük
- brass
- yüzsüzlük
- cheekiness
- yüzsüzlük
- effrontery
- yüzsüzlük
- crust
- yüzsüzlük
- impudence
- yüzsüzlük
- shamelessness
- yüzsüzlük
- shamelessness, effrontery, brazenness, gall, nerve, chutzpah, hutzpah
- yüzsüzlük
- gall
- yüzsüzlük
- front
- yüzsüzlük
- coolness
- yüzsüzlük
- boldness
- yüzsüzlük
- impudent
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف yüzsüzlükle في التركية التركية القاموس.
- yüzsüzlük
- Yüzsüz olma durumu, yüzsüzce davranış