yürütülmüş

listen to the pronunciation of yürütülmüş
التركية - الإنجليزية
exercised
past of exercise
A program element is exercised by a test case when the input value causes the execution of that element, such as a statement, branch, or other structural element [4]
yürü
{f} walk

She was so tired that she couldn't walk. - Ayrıca o çok yoruldu, yürüyemiyor.

She likes to walk alone. - O tek başına yürümeyi sever.

yürü
{f} walking

Walking is good exercise. - Yürümek iyi egzersizdir.

I watched John and Mary walking hand in hand. - John ve Mary'nin el ele yürüyüşünü izledim.

yürü
{f} tread

In order to swim, you have to learn to tread water first. - Yüzme öğrenmek için öncelikle suda yürümeyi öğrenmelisin.

yürü
trod
yürü
trodden
yürü
walk out

Do not walk outside this area. - Bu alanın dışında yürümeyin.

yürü
amble
yürü
saunter
yürütülmüş
المفضلات