Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

yürütücü

listen to the pronunciation of yürütücü
التركية - الإنجليزية
propulsive
(Politika, Siyaset) coordinator
executive
principal investigator
propellent
yürütücü güç
propulsion
yürütücü yordam
executive routine
yürü
{f} walk

I'm too tired to walk. - Yürüyemeyecek kadar çok yorgunum.

We've walked all around the lake. - Biz gölün etrafında yürüdük.

yürü
{f} walking

Walking is good exercise. - Yürümek iyi egzersizdir.

She likes walking alone. - O yalnız yürümeyi sever.

yürü
{f} tread

In order to swim, you have to learn to tread water first. - Yüzme öğrenmek için öncelikle suda yürümeyi öğrenmelisin.

yürü
trod
yürü
trodden
yürü
walk out

Do not walk outside this area. - Bu alanın dışında yürümeyin.

yürü
amble
yürü
saunter
التركية - التركية
Yürütme yetkisini kullanan kimse
yürütücü
المفضلات