O bu evleri kimin yaptığını bilmiyor.
- She doesn't know who built those houses.
Her kimin ihtiyacı olursa ona yardım et.
- Give help to anyone who needs it.
Tom artık kime güvenebileceğini bilmiyor.
- Tom doesn't know who he can trust anymore.
Tom kime oy vermesi gerektiğine karar veremedi.
- Tom was unable to decide who he should vote for.
O kadar sisliydi ki onun kim olduğunu söyleyemedim.
- It was so foggy I couldn't tell who it was.
Dün Yamada'ya rastladım, ki onu yıllardır görmemiştim.
- Yesterday I ran into Yamada, whom I hadn't seen in years.