الإنجليزية - التركية
تعريف wood or metal border around the top edge of a table في الإنجليزية التركية القاموس.
- gallery
- {i} galeri
Galerideki izleyiciler çok gürültü yapıyorlardı.
-The spectators in the gallery were making a lot of noise.
Zamanın varsa, geçerken galeriye uğrasan iyi olur.
-Better drop by his gallery if you have time.
- gallery
- (Askeri) KAPALI ATIŞ YERİ: Hedefli atış eğitimi için kapalı atış yeri
- gallery
- (İnşaat) geçit
- gallery
- {i} dehliz
- gallery
- üstü kapalı balkon
- gallery
- {i} mad. galeri
- gallery
- {i} tünel
- gallery
- bir ucu kapalı tünel
- gallery
- den eski gemilerin kı
- gallery
- {i} lağım
- gallery
- (isim) galeri, dehliz, tünel, lağım, kemeraltı, üst balkon, ucuz balkon
- gallery
- (Askeri) Atış poligonu
- gallery
- mad galeri play to the gallery seyirciler üze rinde parlak bir tesir bırakmaya çalışma
- gallery
- galeri, karikatür sitesinden çok sayıda sanatsal karikatürü ücretsiz indirebilir, kullanabilirsiniz
- gallery
- {i} balkon, galeri
- gallery
- {i} kemeraltı
- gallery
- {i} ucuz balkon
- gallery
- c tarafındaki galeri
- gallery
- {i} sanat galerisi
Ben bir sanat galerisini ziyaret edebilir miyim?
-May I visit an art gallery?
Sanat galerisine gitmek istiyorsan bu otobüse bin.
-If you want to go to the art gallery, get this bus.
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف wood or metal border around the top edge of a table في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- gallery
wood or metal border around the top edge of a table
الواصلة
wood or metal bor·der a·round the top edge of a ta·bleالتركية النطق
wûd ır metıl bôrdır ıraun dhi tôp ec ıv ı teybılالنطق
/ˈwo͝od ər ˈmetəl ˈbôrdər ərˈoun ᴛʜē ˈtôp ˈeʤ əv ə ˈtābəl/ /ˈwʊd ɜr ˈmɛtəl ˈbɔːrdɜr ɜrˈaʊn ðiː ˈtɔːp ˈɛʤ əv ə ˈteɪbəl/
Resimler
المفضلات