Tom birazdan evde olmalı.
- Tom should be home soon.
Tom birazdan burada olmalı.
- Tom should be here soon.
O, üniversiteden mezun olduktan hemen sonra evlendi.
- She got married soon after her graduation from the college.
O saat beşten hemen sonra geri döndü.
- She came back soon after five o'clock.
Eğer ambulans biraz daha erken gelseydi Tom hayatta kalabilirdi.
- Tom could have survived if the ambulance had arrived a little sooner.
Üzgünüm sana daha erken yazamadım.
- I'm sorry I couldn't write to you sooner.
Az sonra çay hazırdı.
- Soon, the tea was ready.
Gökyüzünün harika rengi az sonra yok oldu.
- The beautiful color of the sky soon faded away.
Yakın zamanda eve gitmeyi planlıyor musun?
- Do you plan on going home anytime soon?
Bu yakın zamanda olacakmış gibi görünmüyor.
- It doesn't look as if that's going to happen any time soon.
Babam yakında kırk yaşında olacak.
- My father will be forty soon.
Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar.
- After one or two large factories have been built in or near a town, people come to find work, and soon an industrial area begins to develop.