whimsical, flamboyant

listen to the pronunciation of whimsical, flamboyant
الإنجليزية - التركية

تعريف whimsical, flamboyant في الإنجليزية التركية القاموس.

fun
{i} eğlenme

Genç çift, eğlenmek için Kyoto'ya gitti. - The young couple went to Kyoto for fun.

Tom'un eğlenmediği izlenimini aldım. - I got the impression Tom wasn't having any fun.

fun
eğlence

Müzik dinlemek çok eğlenceli. - It is a lot of fun to listen to music.

Parkta oynamak eğlenceliydi. - It was fun playing in the park.

fun
eğlenmek

Tom sadece eğlenmek istiyor. - Tom just wants to have fun.

Genç çift, eğlenmek için Kyoto'ya gitti. - The young couple went to Kyoto for fun.

fun
f s eğlence
fun
eğlendirici
fun
neşe

O, komik bir hikaye ile bizi neşelendirdi. - He amused us with a funny story.

fun
eğlenceli

Müzik dinlemek çok eğlenceli. - It is a lot of fun to listen to music.

Motosiklete binmek eğlencelidir. - It's fun to ride a motorcycle.

fun
şaka etmek
fun
oyunculuk
fun
zevk

Tom zevk için tartışan insan türüdür. - Tom is the kind of guy that argues for fun.

Jane ile birlikte olmak zevkli. - Jane is fun to be with.

fun
{i} alay

Bir öğretmen hata yapan bir öğrenci ile asla alay etmemelidir. - A teacher should never make fun of a pupil who makes a mistake.

Yabancılarla alay etme. - Don't poke fun at foreigners.

fun
{i} şaka

Belden aşağı şakalar yapman terbiyesizlik. - It is impudent of you to make fun of adults.

Bu şaka/fıkra komik değildi. - That joke wasn't funny.

fun
{f} k.dili. şaka etmek
fun
hoş for fun işin içine para katmadan şaka ol sun diye in fun şakadan
fun
latife olarak Like funl Yok canıml make fun of
fun
k dili eğlendirici
الإنجليزية - الإنجليزية
fun

This year's fashion style is much more fun than recent seasons.

whimsical, flamboyant
المفضلات