الإنجليزية - التركية
تعريف while; for some period of time في الإنجليزية التركية القاموس.
- as long as
- 1. -diği sürece: You won't get so much as a penny from me as long as I live. Yaşadığım sürece benden bir kuruş bile alamayacaksın. 2
- as long as
- sürece
Sağlıklı kalabildiğim sürece uzun yaşamak isterim.
-I want to live as long as I can stay in good health.
Temiz tuttuğun sürece bu kitabı alabilirsin.
-You may take this book as long as you keep it clean.
- as long as
- şartıyla
Kısa sürede geri gelmen şartıyla dışarı çıkabilirsin.
-You may go out as long as you come back soon.
Ucuz olmak şartıyla, herhangi bir saat işimi görür.
-As long as it is cheap, any watch will do.
- as long as
- dığı taktirde
- as long as
- hazır
- as long as
- -dikçe
- as long as
- dığı sürece
- as long as
- -mek koşuluyla
- as long as
- takdirde
- as long as
- süresince
İki saat süresince karın içinde otobüsü bekledim.
-I waited for the bus in the snow as long as two hours.
- as long as
- -diği sürece
- as long as
- -mek şartıyla
- as long as
- -dığı sürece
- as long as
- prep.boyunca: ıf.takdirde
- as long as
- yeter ki
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف while; for some period of time في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- as long as
Stay as long as you like.
while; for some period of time
الواصلة
while; for some pe·ri·od of timeالنطق
Resimler
المفضلات