Etimi iyi pişmiş severim.
- I like my meat well done.
Bifteğimi iyi pişmiş istiyorum.
- I'd like my steak well done.
Onun okulda zorbalık ettiğini duydum.
- I heard that he was bullying at the school.
Dan bana artık zorbalık etmeyecek.
- Dan will no longer bully me.
İyi yapılmış bir işle ilgili seni tebrik ederim.
- I congratulate you on a job well done.
It was a job well done.
Well done John, here's a biscuit for you..
She liked her steaks well done.
... Thank you, amygdala, well done. ...