Doğum, yaşam macerası için başlama noktasıdır.
- Birth is the starting point for life's adventures.
Tasarruf etmeye başlamak güvenli emekliliğe doğru ilk adımdır.
- Starting to save is the first step towards a secure retirement.
Tüm başarıların başlangıç noktası arzudur.
- The starting point of all achievement is desire.
Sürücüler başlangıç çizgisindeler ve gitmek için çok istekliler.
- The drivers are at the starting line and raring to go!
O, yeni proje üzerinde çalışmaya başlamada hiç zaman kaybetmedi.
- She lost no time in starting to work on new project.
İstasyona vardığımda tren tam hareket etmek üzereydi.
- The train was just on the point of starting when I got to the station.