الإنجليزية - التركية
تعريف ways, means, action, proceedings في الإنجليزية التركية القاموس.
- measures
- (Mukavele) önlemler, aksiyonlar, tedbirler
- measures
- (Ticaret) tedbirler
Önleyici tedbirler gerçek tedaviden çok daha etkilidir.
-Preventive measures are much more effective than the actual treatment.
Yunanistan mali sisteminin çökmesini önlemek için radikal tedbirler alıyor.
-Greece is taking radical measures to prevent a collapse of its financial system.
- measures
- (Ticaret) önlemler
Sert zamanlar sert önlemler gerektirir.
-Drastic times call for drastic measures.
Biz trafik kazalarını önlemek için gerekli önlemleri almamız gerekir.
-We must take measures to prevent traffic accidents.
- measures
- (Ticaret) had
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف ways, means, action, proceedings في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {n} measures
ways, means, action, proceedings
النطق
Resimler
السابق
المفضلات