O arabayı yıkamak zorunda.
- Er muss das Auto waschen.
Kirli çamaşırları yıkamak istedi.
- Er wollte seine schmutzige Wäsche waschen.
Kim benim kirli arabamı yıkamak ister?
- Wer möchte mein schmutziges Auto waschen?
O arabayı yıkamak zorunda.
- Er muss das Auto waschen.
Tom arabayı yıkamak zorunda değil. Mary onu zaten yıkadı.
- Tom doesn't have to wash the car. Mary's already washed it.
Bu elbiseyi yıkamak mümkün mü?
- Is this dress wash-able?
Ben yemek yememizden önce yıkanmak isterim.
- I'd like to wash up before we eat.
Gömlek çok kirli. Sen okula gitmeden önce, o yıkanmak zorunda.
- The shirt is very dirty. Before you go to school, it has to be washed.
Jane'in yıkanacak çok giysisi var.
- Jane has a lot of clothes to wash.