Bu kutuları depolamak için yeterli yerim yok.
- I don't have enough space to store these boxes.
Biz samanı samanlıkta depoladık.
- We stored the hay in the barn.
İstediğimiz her şey ile tıka basa dolu olan bir depoda açlıktan ölen ilk milletiz.
- We are the first nation to starve to death in a storehouse that's overfilled with everything we want.
Kızım dükkândan süt alıyor.
- My daughter is buying milk from the store.
Oyuncak dükkânı kapandı.
- The toy store is closed.
Saman ahırda depolanır.
- Hay is stored in the barn.
Develer hörgüçlerinde çok miktarda yağ depolayabilir.
- A camel can store a large amount of fat in the hump on its back.