Tom her zaman ön sırada oturmak ister.
- Tom always wants to sit in the front row.
Tom ne zaman isterse o kulübe Mary'nin şarkı söylemesini dinlemeye gidebilir.
- Tom can go hear Mary sing at that club whenever he wants to.
İstediğini yaptırmak için onu baştan çıkaracağına inanıyor.
- He hopes to entice her into doing what he wants.
O, onu istediğini yaptırmaya ikna edeceğini sanıyor.
- He is hoping to entice her into doing what he wants.
İsteklerinizi ihtiyaçlarınızdan ayırın.
- Separate your wants from your needs.
İsteklerinizi ihtiyaçlarınızdan ayırın.
- Separate your wants from your needs.
Müşterilerimizin istek ve gereksinimlerini karşılamayı amaçlıyoruz.
- We aim to satisfy our customers' wants and needs.
... wants to help those young people too, but during the Republican primary, he said, “I ...
... dog cop who wants to screw with your computer. Most computers today are fitted with these: ...