Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

wandering, irregular, uncertain, loose

listen to the pronunciation of wandering, irregular, uncertain, loose
الإنجليزية - التركية

تعريف wandering, irregular, uncertain, loose في الإنجليزية التركية القاموس.

erratic
Tutarsız
erratic
değişen
erratic
sapkın

Dan en genç halası Linda'yla sapkın bir cinsel ilişkiye başladı. - Dan began an erratic sexual relationship with his youngest aunt, Linda.

erratic
(Jeoloji) çok farklı
erratic
istikrarsız
erratic
(Jeoloji) dönek
erratic
delibozuk
erratic
{s} istikrarsız, dengesiz, birden değişiveren
erratic
düzensiz

Mary Tom'un düzensiz davranışı tarafından rahatsız oldu. - Mary was troubled by Tom's erratic behavior.

Sami'nin, Leyla'nın düzensiz davranışları nedeniyle kafası karışmıştı. - Sami was confused by Layla's erratic behavior.

erratic
kararsız
erratic
Erratically: (zarf) sebatsızca, düzensiz olarak
erratic
(jeoloji) Buzul veya akıntı gibi şeyler dolayısıyla asıl yerinden başka yere naklolunan taşa veya çakıl taşına ait
erratic
(sıfat) Kararsız, sebatsız; düzensiz, intizamsız; seyyar
erratic
(sıfat) gezen, düzensiz, değişken, kararsız, tuhaf
erratic
(Tıp) Düzensiz, kararsız, yer değiştiren
erratic
{s} tuhaf
erratic
seyyar
erratic
düzensiz olarak
الإنجليزية - الإنجليزية
{a} erratic