تعريف walking, jogging or running but not in a vehicle or on the back of an animal في الإنجليزية التركية القاموس.
- on foot
- tabanvayla
- on foot
- (Konuşma Dili) tabanvay
- on foot
- ayakta
- on foot
- yayan
Oraya ister taksiyle gidin, ister yayan gidin, fazla bir farkı yoktur.
-It will make little difference whether you go there by taxi or on foot.
Ben okula her zaman yayan giderim.
-I always go to school on foot.
- on foot
- yürüyerek
Bazı öğrenciler otobüsle gitti, diğerleri de yürüyerek gitti.
-Some of the students went by bus, and others on foot.
Onlar yürüyerek büyük kıtayı geçtiler.
-They crossed the vast continent on foot.
- by foot
- yürüyerek
Erkek kardeşim otobüs beklemiyor, o yürüyerek gidiyor.
-My brother isn't waiting for the bus, he's going by foot.
Oradan yürüyerek yoluma devam ettim.
-From there I continued my way by foot.
- on foot
- ayağa kalkmış
- on foot
- yolunda
- on foot
- yaya olarak
Yaya olarak gitmek istemiyor musunuz?
-Don't you want to go on foot?
İstasyona yaya olarak gitmek bir saatini alır.
-It takes you an hour to go to the station on foot.
- on foot
- iyileşmiş
- on foot
- yaya
İstasyona yaya olarak gitmek bir saatini alır.
-It takes you an hour to go to the station on foot.
John ofisine yaya gider.
-John goes to his office on foot.
- on foot
- ayaküstü
المصطلحات ذات الصلة
تعريف walking, jogging or running but not in a vehicle or on the back of an animal في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- on foot
The pub's not far, let's go on foot.
- by foot
- by walking