Yarın sabah erken uyanmak istiyorum.
- I want to wake up early tomorrow morning.
Senin uyanmak için en sevdiğin müzik türü hangisi?
- What's your favorite kind of music to wake up to?
Amacım Tom'u uyandırmak değildi.
- I didn't mean to wake Tom up.
Komşularımı uyandırmak istemiyorum.
- I don't want to wake my neighbors.
Yarın sabah erken uyanmak zorundasın.
- You have to wake up early tomorrow morning.
Annesi onu uyandırıncaya kadar Jim uyanmadı.
- Jim didn't wake up until his mother woke him.
Koyu bir fincan kahve uyanık kalmama yardım eder.
- A strong cup of coffee helps me wake up.
Lütfen yarın saat 6'da beni uyandır.
- Please wake me up at six tomorrow.
Alarm çalmasına rağmen uyanamadım.
- Although the alarm rang I failed to wake up.
How long I slept I cannot tell, for I had nothing to guide me to the time, but woke at length, and found myself still in darkness.