vurgular

listen to the pronunciation of vurgular
التركية - الإنجليزية
emphasizes
third-person singular of emphasize
vurgu
(Hukuk) emphasis

We lay emphasis on the importance of being sincere. - Biz samimi olmanın önemini vurgularız.

Where is the emphasis in the word Australia? - Avustralya kelimesinde vurgu nerededir?

vurgu
emphesis
vurgu
{i} point

This point deserves special emphasis. - Bu nokta özel bir vurguyu hak ediyor.

The teacher particularly emphasized that point. - Öğretmen özellikle o noktaya vurgu yaptı.

vurgula
accent
vurgu
(Bilgisayar) highlight

The word before XYZ should be highlighted in yellow. - XYZ'den önceki kelime sarı ile vurgulanmalı.

Take a screenshot of just the highlighted text. - Sadece vurgulanan metnin ekran görüntüsünü alın.

vurgu
(Gıda) pulse
vurgu
(Dilbilim) stressed

He stressed the convenient aspects of city life. - Şehir hayatının elverişli yönlerini vurguladı.

However, stressed Vladimir Putin, today is another situation. - Vladimir Putin vurguladı, ancak bugün başka bir durumdur.

vurgula
(Muzik) accentuate
vurgu
accent

The accent of this word is on the second syllable. - Bu kelimenin vurgusu ikinci hecede.

In Esperanto, the second-to-last syllable is accentuated. - Esperanto'da sondan ikinci hece vurguludur.

vurgu
{i} emphasize

He emphasized the importance of education. - O, eğitimin önemini vurguladı.

She emphasized the importance of education. - O, eğitimin önemini vurguladı.

vurgula
{f} emphasize

I want to emphasize this point in particular. - Ben özellikle bu konuyu vurgulamak istiyorum.

She emphasized the importance of education. - O, eğitimin önemini vurguladı.

vurgula
{f} stressed

I stressed the point. - Ben konuyu vurguladım.

I wrote down every phrase in his speech that he stressed. - Konuşmasında vurguladığı her ifadeyi not aldım.

vurgula
{f} highlight

The word before XYZ should be highlighted in yellow. - XYZ'den önceki kelime sarı ile vurgulanmalı.

Fadil's story was highlighted in several newspapers. - Fadıl'ın hikayesi birkaç gazetede vurgulandı.

vurgula
impress on
vurgu
ictus
vurgu
word accent
vurgu
decompression sickness
vurgu
stress

I want to stress this point. - Bu konuyu vurgulamak istiyorum.

However, stressed Vladimir Putin, today is another situation. - Vladimir Putin vurguladı, ancak bugün başka bir durumdur.

vurgu
phonetics accent, stress
vurgu
stress; accent
vurgu
emphases
vurgula
keynote
önemini vurgular
(Hukuk) (yararını) emphasises the interest in
التركية - التركية

تعريف vurgular في التركية التركية القاموس.

Vurgu
aksan
vurgu
Konuşma veya okuma sırasında bir hece veya kelimenin diğerlerinden daha baskılı söylenmesi
vurgu
Konuşma ya da okuma sırasında bir hece ya da sözcüğün diğerlerinden daha baskılı söylenmesi
vurgular
المفضلات