الإنجليزية - التركية
تعريف voyage, sightseeing excursion في الإنجليزية التركية القاموس.
- tour
- {f} gezmek
- tour
- {i} tur
Bir sonraki rehberli tur saat kaçta?
-When is the next guided tour?
Tenislerdekilerle karşılaştırılabilen dört büyük golf turnuvası hangileridir.
-What are the four major golf tournaments comparable to the ones in tennis?
- tour
- gezi
Neden bu geziye gelmek zorundaydık? Gerçekten çok sıkıcı.
-Why did we have to come on this tour? It's really boring.
Bu şehirle ilgili gezi turlarınız var mı?
-Do you have any sightseeing tours of this town?
- tour
- {i} turne
Grubumuz önümüzdeki üç ay boyunca turnede olacak.
-Our band will be on tour for the next three months.
- tour
- (Turizm) birkaç yere uğayan gezi
- tour
- dolaşmak
- tour
- {f} gez
Tom bana evini gezdirdi.
-Tom gave me a tour of his house.
Neden bu geziye gelmek zorundaydık? Gerçekten çok sıkıcı.
-Why did we have to come on this tour? It's really boring.
- tour
- {i} nöbet
- tour
- tüme
- tour
- {f} tur yapmak
- tour
- {f} turneye çıkmak
- tour
- {i} tur; dolaşma
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف voyage, sightseeing excursion في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {i} tour
voyage, sightseeing excursion
الواصلة
voyage, sightseeing ex·cur·sionالنطق
Resimler
السابق
المفضلات