vorsätzlich

listen to the pronunciation of vorsätzlich
ألمانية - التركية
{'fo: rşau} e tanıtma filmi, gelecek program
kasıtlı, kasti; kasten, taammüden
taammü
taammüden
الإنجليزية - التركية

تعريف vorsätzlich في الإنجليزية التركية القاموس.

intentional
{s} maksatlı
intentional
amaçlı
premeditated
önceden tasarlanmış

Bu önceden tasarlanmış bir suçtu. - This was a premeditated crime.

intentional
tasarlanmış
wilful
direngen
premeditated
kasti
intentional
{s} kasıtlı

Evet, bunu kasıtlı yaptım. - Yes, I did this intentionally.

Tom bu hatayı kasıtlı olarak yaptı. - Tom made this mistake intentionally.

premeditatedly
önceden tasarlayarak
intentional
{s} bile bile
intentional
{s} kasıtlı, kasti, maksatlı, bile bile yapılan, isteyerek yapılan
intentional
{s} mahsus
intentional
{s} kasti
premeditated
önceden tasarla

Bu önceden tasarlanmış bir suçtu. - This was a premeditated crime.

premeditatedly
önceden düşünerek