التركية - الإنجليزية
تعريف vitrinlere في التركية الإنجليزية القاموس.
- window shop
- vitrin
- showcase
- vitrinlere bakan kimse
- window shopper
- vitrinlere bakma
- window shopping
- vitrinlere bakmak
- go window shopping
- vitrin
- window
The dress in the window caught my eye.
-Vitrindeki elbise gözüme takıldı.
The new fur coats were displayed in the window.
-Yeni kürk mantolar vitrinde sergilendi.
- vitrin
- glass
- vitrin
- show case
- vitrin
- shop window
The dress in the shop window caught Marie's eye.
-Mağaza vitrinindeki elbise Marie'nin dikkatini çekti.
The shop windows display the latest fashion.
-Mağazanın vitrinleri en son modayı sergiler.
- vitrin
- display case
- vitrin
- show window
She looked in at the show window.
-O, teşhir vitrinine göz attı.
She stopped looking at the show window.
-Teşhir vitrine bakmaktan vazgeçti.
- vitrin
- show glass
- vitrin
- shopwindow
- vitrin
- shopwindow; china cabinet
- vitrin
- display window
- vitrin
- showcase, vitrine
- vitrin
- glass case
- vitrin
- monstrance
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف vitrinlere في التركية التركية القاموس.
- vitrin
- Bir dükkân veya mağazanın sokaktan camla ayrılan ve mal sergilemek için kullanılan yeri, sergen: "Sarışın bir kız pastacının vitrinine dikkatle bakıyordu."- P. Safa. İçine konan şeylerin görünmesi için yapılmış camlı dolap: "Vitrinin yan aynasında eşyayı seyreder gibi görünerek kendime de bakıyorum."- R. H. Karay
- Vitrin
- sergen
- vitrin
- İçine konan şeylerin görünmesi için yapılmış camlı dolap
- vitrin
- Bir dükkân veya mağazanın sokaktan camla ayrılan ve mal sergilemek için kullanılan yeri, sergen
المصطلحات ذات الصلة
vitrinlere
الواصلة
vit·rin·le·reResimler
السابق
المفضلات