Tom'un uğramak için ve piyanoyu taşımamıza yardım etmek için zamanı olacağını umuyordum.
- I was hoping Tom would have time to come over and help us move the piano.
Uğramak zorunda olmadığını sana söyledim.
- I told you you didn't have to come over.
Evime gelmek ister misiniz?
- Would you like to come over to my house?
Gelmek istersen, öncelikle ara.
- If you want to come over, call first.
Ziyaret etmek ve bir film izlemek ya da başka bir şey ister misin?
- Do you want to come over and watch a movie or something?
O yüzden mi ziyaret etmek istiyorsun?
- Is that why you want to come over?