Sami görünür şekilde sarsıldı.
- Sami was visibly shaken.
Saldırganlığın en görünür formları genellikle av ve avcı arasında görülür.
- The most visible forms of aggression are often seen between prey and predator.
Yarının toplam güneş tutulması, güney yarımküreden görünür olacaktır.
- Tomorrow's total eclipse of the sun will be visible from the southern hemisphere.
Tom görünüşte otuz yaşlarında yakışıklı bir adam.
- Tom is a handsome man, apparently in his thirties.
Onun için görünüşte o sorumlu.
- He is apparently responsible for it.
Belli ki Tom Mary'den hoşlanmıyor.
- Apparently, Tom doesn't like Mary.
Belli ki o adam bizi yanıltıyor.
- The man is apparently deceiving us.
İnsan gözü görülebilir aralık dediğimiz çok dar ışık aralığı hariç neredeyse tüm elektromanyetik spektrum için kördür,
- The human eye is blind to nearly the entire electromagnetic spectrum, except for the very narrow range of light that falls in what we call the visible range.
20 Mart 2015 sabahı sırasında tam güneş tutulması İskoçyanın kuzeybatısında yer alan Faroe adalarından ve Greenland'in doğusunda yer alan Svalbarg adalarından gözle görülebilir olacak.
- During the morning of March 20, 2015, a total solar eclipse will be visible from the Faroe Islands, located northwest of Scotland, and the Svalbard Islands, located east of Greenland.
Tom, görünen o ki çok ikna ediciydi.
- Tom was apparently very convincing.
Ben Tom'un Mary'ye ödediğini düşündüm ama görünüşe bakılırsa ben yanlışmışım.
- I thought Tom had paid Mary, but apparently I was wrong.
Görünüşe bakılırsa, Tom, Mary ve John'un düğününe gitmek istemiyordu.
- Tom apparently didn't want to go to Mary and John's wedding.
Tom, görünüşe göre yapacağını söylediği şeyi yapmadı.
- Tom apparently didn't do what he said he would do.
Görünüşe göre, otobüs geç kaldı.
- Apparently, the bus is late.
Anlaşılan o eski püskü daire boş.
- Apparently that shabby flat is vacant.
Anlaşılan, onu yapan kişi Tom.
- Apparently, Tom is the one who did that.
Dün kuruldan yeni bir direktif aldık. Onlar en göze çarpan projelere odaklanmamızı istiyor.
- We received a new directive from the board yesterday. They want us to focus on our most visible projects.
Renk tüm görünen şeylerin en kutsal unsurudur.
- Color is the most sacred element of all visible things.
Açık havada, Estonya kıyısı Helsinki'den görülebilir.
- During clear weather, the coast of Estonia is visible from Helsinki.