vesti̇yer

listen to the pronunciation of vesti̇yer
التركية - الإنجليزية

تعريف vesti̇yer في التركية الإنجليزية القاموس.

vestiyer
cloakroom

I checked my briefcase and umbrella in the cloakroom. - Vestiyerde evrak çantamı ve şemsiyemi kontrol ettim.

vestiyer
cloak room

My wallet was stolen in the cloak room. - Benim cüzdanım vestiyerde çalındı.

vestiyer
coat room
vestiyer
hatcheck
vestiyer
checkroom, Brit. cloakroom
vestiyer
coat check
vestiyer
cloakroom, checkroom
vestiyer nerede
Where is the coat check
vestiyer
checkroom
Vestiyer
(Giyim) coatroom
vestiyer
check room
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) Fr. Pardesü, palto vesairenin çıkartılıp bırakıldığı yer
vestiyer
Otel, lokanta gibi birçok kişinin girip çıktığı yerlerde veya evlerde şapka, palto, pardösü gibi eşyayı bırakmak ve korumak için ayrılmış yer, askılık: "Vestiyerde bir kadın şapkası unutulmuş olduğunu görmüştüm."- F. R. Atay
vestiyer
Otel, lokanta gibi birçok kişinin girip çıktığı yerlerde, veya evlerde şapka, palto, pardösü gibi eşyayı bırakmak ve korumak için ayrılmış yer, askılık
Vestiyer
camedar
Vestiyer
askılık
vesti̇yer
المفضلات