Bu konu tartışılmaya değer.
- That topic is worth discussing.
Müze görülmeye değer.
- The museum is worth a visit.
Bunun ne kadar değerli olduğunu düşünüyorsun?
- How much do you think this is worth?
Bir arkadaş az sayıda hazine kadar çok değerlidir.
- Few treasures are worth as much as a friend.
Cannes'daki Carlton otelinden 40 milyon euro değerinde mücevherler çalındı.
- Jewels worth €40-million were stolen in Cannes from the Carlton hotel.
Bir resim, bin sözcük değerindedir.
- An image is worth a thousand words.
O kuşkuya layık değildi.
- He wasn't worthy of suspicion.
Mary güveninize layık değildi.
- Mary was not worthy of your trust.