Ben sadece ağır bir hastalık atlattım.
- I just got over a severe illness.
Toplantıya katılamamamın nedeni şiddetli bir baş ağrımın olmasıydı.
- The reason I could not attend the meeting was that I had a severe headache.
Tom'un şiddetli bir baş ağrısı var.
- Tom has a severe headache.
Patronumun yüzündeki ifade sertti.
- The look on my boss's face was severe.
Sert hava insanları korkutur.
- Severe weather frightens people.