verwandten

listen to the pronunciation of verwandten
ألمانية - التركية
soy sop
الإنجليزية - التركية

تعريف verwandten في الإنجليزية التركية القاموس.

related
bağlantılı
related
{s} ilişkin

Gerçekten ilişkiniz var mı? - Are you guys really related?

related
ilgili

Fiziksel değişiklikler doğrudan yaşlanmayla ilgilidir. - Physical changes are directly related to aging.

Bilgisayarlarla ilgili iş yaparım. - I do work related to computers.

related
ilişkili

Müzik ve ses çok ilişkilidir. - Music and sound are very related.

İster inan ister inanma şeftali ve badem ilişkilidir. - Believe it or not, peaches and almonds are related.

related
alâkası olan
related
{s} (onunla) ilgili; (ona) benzeyen; o türden
relations
alışveriş
relations
{i} aile

Sami'nin, ailesiyle iyi bir ilişkisi vardı. - Sami had a good relationship with his family.

Ailesi onun onunla olan ilişkisi onaylamadı. - Her parents didn't approve of her relationship with him.

related
{f} ilişki kur

Tom'la nasıl ilişki kuruyorsun? - How are you related to Tom?

relations
akrabalar
relations
karşılıklı ilişki
related
{s} akraba

Kediler kaplanlarla akrabadırlar. - Cats are related to tigers.

O, aile ile akrabadır. - He is related to the family.

related
{s} bağlı

Kimlik yere bağlıdır. - The identity is related to the place.

related
hikaye edilmiş
related
relate bağdaştır/anlat
related
akraba olan
relations
(isim) aile