Evimin dışarıda gizli bir yedek anahtarı var.
- I have a spare key to my house hidden outside.
Tom Mary'nin arabasına zorla girdi ve sürücü koltuğunun altında gizli olan şeyi çaldı.
- Tom broke into Mary's car and stole what was hidden under the driver's seat.
Duvarlar sarmaşık tarafından gizlenmiştir.
- The walls are hidden by ivy.
Güneş ayın gölgesine gizlenmişti.
- The sun was hidden in the moon's shadow.
Tom öfkesini Mary'den gizledi.
- Tom concealed his anger from Mary.
Gençlik ve cinsiyetiyle ilgili bilgi işine karşı bir ön yargıya sebep olmasın diye Bayan Cockburn adını gizledi.
- Mrs Cockburn concealed her name lest the knowledge of her sex and youth should produce a prejudice against her work.
Tom gizlenmiş bir silah taşıyordu.
- Tom was carrying a concealed weapon.