Gökyüzünde görülen bir sürü yıldız vardı.
- There were a lot of stars seen in the sky.
Gökyüzünde görülen çok sayıda yıldızlar vardı.
- There were several stars to be seen in the sky.
Tom Mary ile görülmek istemiyor.
- Tom doesn't want to be seen with Mary.
Sonuç görülmek için kalır.
- The result remains to be seen.
Çin'e gidene kadar hiç panda görmemiştim.
- I had never seen a panda until I went to China.
Son zamanlarda onu görmedim
- I have not seen him lately.
O, evin dışına giderken görüldü.
- He was seen going out of the house.
Eylemciler en son Brezilya'nın uzak, ormanlık bir köşesinde görüldüler.
- The activists were last seen in a remote, forested corner of Brazil.