verringert

listen to the pronunciation of verringert
ألمانية - التركية
indirimli
الإنجليزية - التركية

تعريف verringert في الإنجليزية التركية القاموس.

cut
{i} kesme

Bu iki çizgi birbirini dik açıyla kesmektedir. - These two lines cut across each other at right angles.

O grupla bağlantıları kesmelisin. - You should cut off your connections with that group.

cut
maktu
cut
yarma
cut
kesiştirmek
cut
biçme
attenuated
{f} azalt
cut
sapmak
cut
parça

O, elmayı iki parçaya ayırdı. - She cut the apple in two.

Bir pastayı eşit parçalara ayırma oldukça zordur. - Cutting a cake into equal pieces is rather difficult.

cut
azaltmak

Birlik üyeleri, hafta sonu ceza oranlarını azaltmak için tekliflere sövüp saydılar. - Union members railed against proposals to cut weekend penalty rates.

Sigaraları azaltmaktansa, bayım, niçin onları bırakmıyorsun. - Rather than cutting down on cigarettes, sir, why don't you just give them up?

cut
kesinti

Bir elektrik kesintisi vardı. - There's been a power cut.

Bankerin maaş kesintisi geçiciydi, kalıcı değil. - The banker's pay cut was temporary, not permanent.

cut
dilim

O, bir dilim et kesti. - He cut off a slice of meat.

Tom havuçları dilimlerken kazara elini kesti. - Tom accidentally cut his hand when he was slicing carrots.

attenuated
İnceltilmiş, seyreltilmiş
bated
nefese
attenuated
azalt azaltılmış
bated
zor
cut
{f} görmezlikten gelmek
cut
{i} tutam
cut
{f} yol açmak
cut
{f} (cut, --ting)