verleben

listen to the pronunciation of verleben
ألمانية - التركية
{fer'le: bın} geçirmek, görmek
الإنجليزية - التركية

تعريف verleben في الإنجليزية التركية القاموس.

spend
{f} harcamak

Tom kaç para harcamak zorunda olduğumuzu tam olarak bilmeli. - Tom should know exactly how much money we have to spend.

İnsanların yeni mallara harcamak için daha fazla parası vardı. - People had more money to spend on new goods.

spend
{f} (vakit) geçirmek
spend
{f} para harcamak

Tom eskisi kadar çok para harcamak istemiyordu. - Tom didn't want to spend as much money as he did.

Tom muhtemelen o kadar para harcamak istemez. - Tom probably doesn't want to spend that much money.

spend
{f} sperm dökmek (balık)
spend
{f} geçirmek (vakit)
spend
har vurup harman savurmak
spend
yemek

Aileme yemek pişirmek için gereğinden daha fazla zaman harcamayacağım. - I didn't want to spend any more time than necessary cooking for my family.

Tom bir yemek için bu kadar harcamak istemiyordu. - Tom didn't want to spend that much for a meal.

spend
bol bol vermek
spend
tüket/geçir/harca
spend
{f} (spent)
spend
geçirmek spending money harcanacak para
spend
tüketmek
spend
bitirmek
spend
geçirmek

Hayatımı seninle geçirmek istiyorum. - I want to spend my life with you.

Tom Boston'da gerektiğinden daha fazla zaman geçirmek istemedi. - Tom didn't want to spend any more time than necessary in Boston.

spend
kaybetmek

Küçük kozmetik detaylar hakkında endişelenerek zaman kaybetmektense web sitemiz için içerik yaratarak zamanımızı harcamalıyız. - We should spend our time creating content for our website rather than wasting time worrying about minor cosmetic details.

spend
(pul) harcamak
spend
harca

Kanada civarında bir yerde birkaç dönüm karla ilgili iki ulusun savaşta olduğunu ve bu güzel savaşa tüm Kanada'nın değdiğinden daha çok para harcadıklarını bilirsiniz. - You know that two nations are at war about a few acres of snow somewhere around Canada, and that they are spending on this beautiful war more than the whole of Canada is worth.

Para harca ve hayattan zevk al! - Spend money and enjoy life!

spend
(fiil) harcamak, geçirmek (vakit), tüketmek, etkisini azaltmak, sarfetmek, para harcamak, sperm dökmek (balık)
spend
{f} etkisini azaltmak
spend
{f} harcamak, sarfetmek
ألمانية - الإنجليزية
to spend {spent
spent}
spend