During August clothes costing less than $75 are untaxed, to try to help the poor by clothes and the merchants make money.
Bootleggers make good money selling untaxed cigarettes, until they are caught.
I think they should put a heavy tax on imports.
- Sanırım onlar ithalatlara ağır bir vergi koymalılar.
He was accused of evading tax.
- Vergi kaçırmakla suçlandı.
President Arthur wanted to reduce the tariffs.
- Başkan Arthur gümrük vergilerini düşürmek istedi.
Some of the tariffs were as high as sixty percent.
- Bazı gümrük vergileri yüzde 60'a varıyordu.
Tom's tax rate is 15%, but his secretary's tax rate is 35%.
- Tom'un vergi oranı %15 ama sekreterinin vergi oranı %35.
Warren Buffett complained that he has a lower tax rate than his secretary.
- Warren Buffett, sekreterinden daha düşük bir vergi oranına sahip olmasından yakındı.
Health is the greatest gift.
- Sağlık en büyük Allah vergisidir.
The government imposed a new tax on farmers.
- Hükümet çiftçilere yeni vergi koydu.
Taxation is based on income.
- Vergilendirme gelire bağlıdır.
The peasants complained of excessive taxation.
- Köylüler aşırı vergilendirmeden şikayet ettiler.
He could deduct the furnishing of his work room from his taxes.
- Çalışma odasısının mobilyasını vergiden düşebildi.
It is the obligation of every worker to pay taxes.
- Vergi ödemek her işçinin yükümlülüğüdür.
These goods are free of duty.
- Bu mallar için gümrük vergisi yok.
These articles are all exempt from duty.
- Bu mallar gümrük vergisinden muaftır.