vadi̇

listen to the pronunciation of vadi̇
التركية - الإنجليزية

تعريف vadi̇ في التركية الإنجليزية القاموس.

vadi
valley

Tom can play Red River Valley on the harmonica. - Tom armonikayla Kırmızı Nehir Vadisi'ni çalabilir.

The valley was twenty miles wide. - Vadi yirmi mil genişliğinde.

vadi
dale

A gust of wind blew Curdken's hat away, and he had to chase it over hill and dale. - Bir rüzgar esintisi Curdken'in şapkasını uçurdu, ve o onu tepe ve vadinin üzerinde kovalamak zorunda kaldı.

vadi
(g. afr.) kloof
vadi
canyon
vadi
(Askeri) bottom of hill
vadi
vale
vadi
clough
vadi
subject, topic
vadi
coombe
vadi
gorge
vadi
sense, tenor, line
vadi
dell
vadi
wadi, wady, waddy
vadi
coomb
vadi
glen

That glen was beautiful on a calm day. - O vadi sakin bir günde güzeldi.

vadi
valley koyak
vadi
combe
vadi buzulu
valley glacier
vadi gölü
valley lake
vadi meltemi
valley breeze
vadi rüzgârı
valley wind
vadi tabanı
valley bottom
vadi yerlisi
dalesman
dar ve derin vadi
ravine
derin vadi
canon
vadi
valen
vadi
col

The valley of the Colosseum is enclosed by a number of hills. - Kolezyum vadisi birkaç tepe ile çevrilidir.

If it snows on the mountain, it is cold in the valley. - Eğer dağda kar yağarsa, vadide hava soğuktur.

derin vadi
deep valley
vadiler
dales
U vadi
U valley, trough valley
V vadi
V valley
birinci derece vadi
(Çevre) first order valley
dar vadi
glen
enine vadi
(Coğrafya) cross valley
enine vadi
(Coğrafya) transverse valley
genç vadi
young valley
korulu derin vadi
dene
kuru vadi
arroyo
kuru vadi
dry valley
kör vadi
blind valley
olgun vadi
mature valley
sel sularının açtığı vadi
couloir
vadi
gulch
vadi
{i} bottom
çıkmaz vadi
blind valley
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) Yol, tarz, usül
(Osmanlı Dönemi) İki dağ arasındaki uzun çukur. Dere. Bir nehrin aktığı yer. Nehir yatağı
(Osmanlı Dönemi) Saha
vadi
İki dağ arasındaki geçit, koyak: "Vadinin hemen kıyı başında idi ve çevresinde beş karaltı vardı."- T. Buğra
vadi
Koyak
vadi
Alan, yol, tarz: "... münakaşa kızışınca lakırtıyı hemen meslek bakımından çok zararlı bir vadiye, yani şahsiyata sürüklediklerini hatırlarız."- B. Felek
vadi
Alan, yol, tarz
vadi
Akarsuyun içinde aktığı, kaynaktan ağıza doğru sürekli inişi bulunan arazi türünü tanımlamak için kullanılan ve bir kaç kilometre ya da binlerce kilometrekare genişliğinde olabilen coğrafi alan
vadi
İki dağ arasındaki geçit, koyak
Vadi
(Osmanlı Dönemi) İYALET
Vâdiler
(Osmanlı Dönemi) MEHAVİ
vadi̇
المفضلات