We need long-term solutions.
- Uzun vadeli çözümlere ihtiyacımız var.
E-cigarettes are being promoted as a healthy alternative to tobacco cigarettes, but health authorities are concerned about the long-term health effects on users.
- Elektronik sigaralar, tütüne karşı sağlıklı bir alternatif olarak teşvik ediliyor ama sağlık otoriteleri, kullanıcılar üzerindeki uzun vadeli etkilerine dikkat çekiyor.
What are your long term plans?
- Senin uzun vadeli planların nedir?
This thing can't be rushed; it needs long-term planning.
- Bu şey aceleye gelmez; onun uzun vadeli planlamaya ihtiyacı var.
E-cigarettes are being promoted as a healthy alternative to tobacco cigarettes, but health authorities are concerned about the long-term health effects on users.
- Elektronik sigaralar, tütüne karşı sağlıklı bir alternatif olarak teşvik ediliyor ama sağlık otoriteleri, kullanıcılar üzerindeki uzun vadeli etkilerine dikkat çekiyor.
Your efforts will be rewarded in the long run.
- Çabanız uzun vadede ödüllendirilecektir.
I trust that, in the long run, I will not be a loser.
- Ona güveniyorum, uzun vadede, kaybeden ben olmayacağım.