uzaylı

listen to the pronunciation of uzaylı
التركية - الإنجليزية
alien

Let's pretend we are aliens. - Uzaylı numarası yapalım.

Does Tom really believe that Mary was abducted by aliens? - Tom gerçekten Mary'nin uzaylılar tarafından kaçırıldığına inanıyor mu?

spaceman
Uzay
(isim) Space

In space, no one can hear you scream. - Uzayda hiç kimse senin çığlığını duyamaz.

Human beings succeeded in flying into space. - İnsanoğlu uzaya uçmayı başardı.

uzaylı kadın
spacewoman
uzay
spaceborne
uzay
(Bilgisayar) astro

The astronauts had to use special tools to collect rock samples on the Moon because they could not bend over in their spacesuits. - Astronotlar Ay'da kaya örnekleri toplamak için özel araçlar kullanmak zorunda kaldılar çünkü uzay elbiseleri ile eğilemezlerdi.

Astronauts wear spacesuits. - Astronotlar uzay kıyafetleri giyerler.

uzay
(Havacılık) airspace
uzay
outer space

Has she ever been to outer space? - O, hiç uzaya gitti mi?

The crew is busy preparing for the voyage into outer space. - Mürettebat uzaya yolculuk yapmak için hazırlanmakla meşgul.

uzay
aerospace

My neighbour's daughter is an aerospace engineer. - Benim komşumun kızı bir uzay mühendisidir.

Leon works for the German Aerospace Center. - Leon Alman Havacılık ve Uzay Merkezi için çalışıyor.

Uzay
astronautical
uzay
spacesuits
uzay
spacetime
uzaylılar
Aliens
Uzay
the Infinite
uzay
space, outer space; spatial
التركية - التركية
uzaylı
المفضلات