I can't take it anymore! I haven't slept for three days!
- Artık daha fazla dayanamıyorum! Üç gündür uyumadım!
They slept a little in the room.
- Onlar, odada biraz uyudular.
It seems that the children will have to sleep on the floor.
- Çocuklar yerde uyumak zorunda kalacaklar gibi.
Robin looks very cute when he's sleeping.
- Robin uyurken çok sevimli görünüyor.
I usually have a kip on Sundays.
- Pazar günleri genellikle uyurum.
I want to have a kip.
- Ben uyumak istiyorum.
You shouldn't sleep with a coal stove on because it releases a very toxic gas called carbon monoxide. Sleeping with a coal stove running may result in death.
- Kömür sobasıyla uyumamalısınız. Çünkü karbonmonoksit olarak adlandırılan çok zehirli bir gaz içerir. Kömür sobasıyla uyumak ölümle sonuçlanabilir.
He's sleeping like a baby.
- Bir bebek gibi uyuyor.
Tom couldn't get to sleep last night.
- Tom dün gece uyuyamadı.
Poor Tom's been trying to get to sleep for three hours now.
- Zavallı Tom şu an üç saattir uyumaya çalışıyor.