We must get rid of all this stuff.
- Bütün bu uyuşturucudan kurtulmalıyız.
The police uncovered a major drug operation.
- Polisi büyük bir uyuşturucu operasyonunu ortaya çıkardı.
I heard that Tom had been smuggling drugs into America for years before he got caught.
- Ben, yakalanmadan önce Tom'un yıllardır Amerika'ya uyuşturucu ticareti yaptığını duydum.
He was dropped from the team for using drugs.
- O, uyuşturucu kullandığı için takımdan ilişkisi kesildi.
I heard that Tom had been smuggling drugs into America for years before he got caught.
- Ben, yakalanmadan önce Tom'un yıllardır Amerika'ya uyuşturucu ticareti yaptığını duydum.
He lost consciousness under the influence of the anesthetic.
- Uyuşturucu etkisi altında bilincini kaybetti.
Prostitution, gambling, the use of narcotic substances, drunkenness, disorder, and all other illegal activities are STRICTLY FORBIDDEN.
- Fahişelik, kumar, uyuşturucu madde kullanımı, sarhoşluk, düzeni bozmak ve diğer yasadışı etkinlikler kesinlikle yasaklanmıştır.
Sami is a narcotics addict.
- Sami bir uyuşturucu bağımlısıdır.