Almost all implementations of virtual memory divide the virtual address space of an application program into pages; a page is a block of contiguous virtual memory addresses.
- Hemen hemen tüm sanal bellek uygulamaları bir uygulama programının sanal adres alanını sayfalara böler; bir sayfa bitişik sanal bellek adreslerinden oluşan bir bloktur.
The merger was implemented on a 50-50 ratio.
- Birleşme %50-%50 oranla uygulandı.
He practiced every day at home.
- O, evde her gün uygulama yaptı.
I agree with the ban in principle, but in practice it will be extremely difficult.
- Ben prensip olarak yasağa katılıyorum fakat uygulamada oldukça zor olacak.
The law doesn't apply to this case.
- Yasa bu durumda uygulanmaz.
Can we apply this rule in this case?
- Bu durumda bu kuralı uygulayabilir miyiz?
Science can be dangerous when applied carelessly.
- Dikkatsizce uygulandığı zaman bilim tehlikeli olabilir.
She applied a bandage to the wound.
- Yaraya bir bandaj uyguladı.
This rule doesn't apply to first-year students.
- Bu kural birinci sınıf öğrencilerine uygulanmaz.
Does it only apply to masculine nouns?
- Bu sadece eril isimlere mi uygulanır?