uygulanabilir

listen to the pronunciation of uygulanabilir
التركية - الإنجليزية
practicable
applicable

This law is applicable to all cases. - Bu yasa tüm durumlarda uygulanabilir.

feasible

Is this plan feasible? - Bu plan uygulanabilir mi?

Tom doesn't think Mary's plan is feasible. - Tom Mary'nin planının uygulanabilir olduğunu düşünmüyor.

workable
operable
(Hukuk) enforceable, feasible
feasible, practicable
enforceable
viable
applicable to
(Havacılık) effectivity
implementable
be applied
downtoearth
uygulanabilir eşitlik
(Hukuk) enforceable equivalence
uygulanabilir varış tarihi; kuvvet faaliyet planlayıcısı
(Askeri) feasible arrival date; force activity designator
uygulanabilir çözüm
(Askeri) viable settlement
uygula
{f} implement

The merger was implemented on a 50-50 ratio. - Birleşme %50-%50 oranla uygulandı.

Although the decision to implement this plan has already been made, the finer points still need to be planned out. - Bu planı uygulamak için karar verilmesine rağmen, ince noktaların hâlâ planlanmaya ihtiyacı var.

uygula
(Bilgisayar) apply onto
uygula
{f} practice

Put your plan into practice as soon as possible. - Planınızı mümkün olduğu kadar kısa sürede uygulamaya koyun.

When it comes to science, practice is more important than theory. - Bilime gelince, uygulama teoriden daha önemlidir.

uygula
apply

Apply two coats of the paint for a good finish. - İyi bir sonuç için iki tabaka boya uygula.

The law doesn't apply to this case. - Yasa bu durumda uygulanmaz.

uygula
{f} applied

Science can be dangerous when applied carelessly. - Dikkatsizce uygulandığı zaman bilim tehlikeli olabilir.

This rule cannot be applied in every case. - Bu kural her durumda uygulanamaz.

uygula
{f} implementing
sözleşme hükümleri dışında uygulanabilir hukuk kuralları
(Hukuk) proper law, applicable law
uygula
apply to

Does it only apply to masculine nouns? - Bu sadece eril isimlere mi uygulanır?

The rule does not apply to his case. - Kural bu duruma uygulanamaz.

uygulanabilir
المفضلات