She was afraid of waking the baby.
- Bebeği uyandırmaya korkuyordu.
I've been having trouble waking up.
- Uyanmakta zorlanıyorum.
When the full moon falls down on the roof at night, all the farmers are woken up.
- Gece dolunay çatının üzerine düştüğünde, tüm çiftçiler uyanır.
He seemed to have just woken up from a dream.
- Az önce bir rüyadan uyanmış gibi görünüyordu.
When I woke up, I was sad.
- Uyandığımda üzgündüm.
My mother woke me up saying It's a quarter past seven.
- Annem saat 07:15 diyerek beni uyandırdı.
Be quiet, or the baby will wake up.
- Sessiz ol, yoksa bebek uyanacak.
Although the alarm rang I failed to wake up.
- Alarm çalmasına rağmen uyanamadım.
The police found a truck matching that description.
- Polis bu tanıma uyan bir kamyon buldu.