used to express exasperation, dismay, etc

listen to the pronunciation of used to express exasperation, dismay, etc
الإنجليزية - التركية

تعريف used to express exasperation, dismay, etc في الإنجليزية التركية القاموس.

honestly
valla
honestly
vallahi
honestly
hilesizce
honestly
açık alınla
honestly
doğruyu söylemek gerekirse

Son zamanlarda o öğrenci sınıf disiplinini bozuyor. Doğruyu söylemek gerekirse bu benim canımı sıkmaya başladı. - Lately that student has been disruptive in class. Honestly it's beginning to worry me.

honestly
aslında

Dürüst olmak gerekirse bu aslında iyi ücretli bir iş değil. - Honestly, this is not a really well-paying job.

Aslında ben de gitmek istiyorum. - Honestly, I would also like to go.

honestly
dürüstçe

Dürüstçe, saat kaça kadar yatmayı planlıyorsun? Zaten öğle oldu. - Honestly, what time do you plan to sleep until? It's already noon!

Bana dürüstçe Tom'u bir daha asla görmek istemediğini mi söylüyorsun? - Are you honestly telling me you never want to see Tom again?

honestly
gerçekten

Doğrusu, seni gerçekten seviyorum. - Honestly, I really like you.

O benim en sevdiğim kitabım. Gerçekten okunmaya değer. - That's my favorite book! Honestly! The book is worth reading.

honestly
mertçe
honestly
gerçekten/dürüstçe
honestly
dürüst olarak

Bunu yapabileceğimizi dürüst olarak düşünebiliyor musun? - Do you honestly think we can do this?

Ben buna dürüst olarak inanıyorum. - I honestly believe this.

honestly
doğrusu

Doğrusu, endişelenecek bir şey yok. - Honestly, there's nothing to worry about.

Doğrusu hiçbir fikrim yok. - I honestly have no idea.

honestly
sahiden

Tom'un gerçeği söylediğine sahiden inanıyor musun? - Do you honestly believe Tom is telling the truth?

الإنجليزية - الإنجليزية
honestly

Honestly! I want to finish this work and you keep interrupting.

used to express exasperation, dismay, etc
المفضلات