unseasonable; untimely

listen to the pronunciation of unseasonable; untimely
الإنجليزية - التركية

تعريف unseasonable; untimely في الإنجليزية التركية القاموس.

untidy
{s} savruk
untidy
dağınık

Saçınız gerçekten dağınık görünüyor. - Your hair really does look untidy.

Tom ve Mary'nin evi çok dağınık. - Tom and Mary's house is very untidy.

untidy
{s} düzensiz

Onun uzun ve düzensiz saçları bir aslan yelesine benzerdi. - His long and untidy hair was similar to a lion's mane.

Annem odamın düzensiz olmasından hoşlanmıyor. - My mother doesn't like my room being untidy.

untidy
{s} düzensiz, dağınık; tertipsiz
untidy
salpa
untidy
karışık
untidy
{s} derbeder
untidy
{s} kılıksız
untidy
untidilydüzensizce
untidy
tertipsiz dağınık
untidy
{s} dağılmış
untidy
{s} pasaklı
untidy
düzensizlik
الإنجليزية - الإنجليزية
untidy
unseasonable; untimely
المفضلات