Allah öfkesini kontrol edebilenleri sever ve kasıtsız ihmali affeder.
- God loves those who can control their anger and forgive unintentional negligence.
Sami istemeden Leyla'yı vurdu.
- Sami shot Layla unintentionally.
Özensiz görünmeye çalışmıyorum asla, ama itiraf etmeliyim ki, istemeden yaptığım yazım hatalarıyla adım çıkmıştır.
- I don't ever try to be sloppy. But I have to admit, I'm notorious for making unintentional typos.
Farkında olmadan ona tamda bilmek istediğini anlattı.
- Unwittingly, he told her exactly what she wanted to know.
Farkında olmadan ona bilmek istediğinin hepsini anlattı.
- Unwittingly he told her all that she wanted to know.