ungestört

listen to the pronunciation of ungestört
ألمانية - التركية
{'ungıştö: rt} rahatsız edilmemiş
rahatsız edilmemiş; rahatsız edilmeden
الإنجليزية - التركية

تعريف ungestört في الإنجليزية التركية القاموس.

undisturbed
bozulmamış
undisturbed
örselenmemiş
inviolate
bozulmamış
inviolate
çiğnenmemiş
undisturbed
sakin
inviolate
Şeref ve haysiyetine dokunulmamış
inviolate
Bozulmamış, nakzedilmemiş, ihlal edilmemiş
undeformed
Deforme olmamış, bozulmamış, şekli bozulmamış

Here you see the undeformed structure of the molecule.

inviolate
{s} kutsal
inviolate
dokunulmamış
inviolate
nakzedilmemiş
undisturbed
{s} rahatsız edilmemiş
undisturbed
{s} karıştırılmamış

Onun eşyaları karıştırılmamıştı. - Her belongings were undisturbed.

undisturbed
{s} rahat

Nerede rahat konuşabiliriz? - Where we can talk undisturbed?

Dünyamız üzerinde çok az yer uygarlık tarafından rahatsız edilmeden kalmıştır. - Very few places on our earth remain undisturbed by civilization.

ألمانية - الإنجليزية