O, oyunu mutlaka kazanacak.
- He is certain to win the game.
Çeviri bir kadın gibidir. Güzelse güvenilir değildir. Güvenilirse kesinlikle güzel değildir.
- Translation is like a woman. If it is beautiful, it is not faithful. If it is faithful, it is most certainly not beautiful.
İstasyonda güvenilir bir beyefendiyle karşılaştım.
- I met a certain gentleman at the station.
Üçüncü yıldız belirli bir krala ait oldu.
- The third star belonged to a certain king.
O belirli bir gangster tarafından tehdit edilmektedir.
- He is threatened by a certain gangster.
Buraya ne zaman geldiği kesin değil.
- It is not certain when he came here.
Kesinlikle,kart oynamayı severim.
- Certainly, I like playing cards.
Ted'in oyunu kazanacağı belliydi.
- Ted was certain of winning the game.
Ona belli bir genç doktor tarafından bakıldı.
- He was taken care of by a certain young doctor.
15 Mart'a kadar laboratuvar ekipmanını teslim edebileceğimden eminim.
- I'm certain we can deliver the laboratory equipment by March 15th.
Tom kesinlikle kendinden emin görünüyor.
- Tom certainly sounds confident.
Herhangi bir şey hakkında emin değilim.
- I'm not certain about anything.
Herhangi bir kış gününde ona rastladım.
- I met her on a certain winter day.