Dayım ona bir hediye verdi.
- My uncle gave him a present.
Dayınla konuşmak istiyorum.
- I want to talk with your uncle.
Amcamın cadde boyunca bir mağazası var.
- My uncle has a store along the street.
Amcam bana bir hediye verdi.
- My uncle gave me a present.
Halam ve eniştemi ziyaret ettiğimde tekerlekli karyolada uyurdum.
- I used to sleep in a trundle bed when I would visit my aunt and uncle.
Eniştem bana bu kol saatini verdi.
- My uncle gave me this watch.
Tom ve John gerçekten benim amcalarım değiller.
- Tom and John aren't really my uncles.
Benim amcalarım zaman zaman beni görmeye gelir.
- My uncles come to see me from time to time.