Tom çok dilli bir ortamda büyüdü.
- Tom grew up in a multilingual environment.
Düşmanca bir ortamda hayatta kalmak için bir insan doğaçlama yapabilmeli ve azimli olabilmeli.
- To survive in a hostile environment, one must be able to improvize and be tenacious.
O, çevreden sorumlu bakandır.
- He is the minister responsible for the environment.
O, çevreyi koruma hakkında taktire şayan bir konuşma yaptı.
- He made an admirable speech about protecting the environment.