ultraist

listen to the pronunciation of ultraist
الإنجليزية - التركية
müfrit
extremist
aşırı

Aşırı uçlar başkanın karısını kaçırdı. - Extremists kidnapped the president's wife.

Aşırı kişiler müzakere etmeyi reddettiler. - The extremists refused to negotiate.

extremist
azılı
extremist
ifratçı
extremist
uç fikirleri olan
extremist
(Askeri) aşırı kişi

Aşırı kişiler müzakere etmeyi reddettiler. - The extremists refused to negotiate.

extremist
aşırı giden kimse
extremist
{i} aşırı uç görüşteki kimse
extremist
{i} ölçüyü aşan kimse
extremist
{i} ifrata kaçan kimse
extremist
{i} aşırılık yapan kimse
extremist
(Askeri) MÜFRİT, AŞIRI KİŞİ
الإنجليزية - الإنجليزية
One who pushes a principle or measure to extremes; an extremist; a radical; an ultra
{i} extremist
ultraist
المفضلات