Ben bir yazım hatası yaptım.
- I made a typing error.
Bir bilgisayar yazım denetleyicisi aynı zamanda pek çok yazım hatalarını da ortadan kaldırabilir.
- A computer spell checker could also eliminate most typing mistakes.
Raporu yazmayı bitirdim.
- I've finished typing the report.
O, raporları yazmakla meşguldür.
- She is busy typing the reports.
Raporu daktilo etmeyi bitirdim.
- I've finished typing the report.
O tür tapınak bütün Orta Doğuyu, özellikle Mısır'ı etkiledi.
- That type of temple influenced all of the Middle East, mainly Egypt.
Bu tür evi sevmiyorum.
- I don't like this type of house.
Onun görevi bütün mektupları yazmaktı.
- Her job was to type all the letters.
Fabrika, yeni cins bir araba üretiyor.
- The factory is producing a new type of car.
Ken öfkesini kolayca kaybeden insan tipi değildir.
- Ken is not the type of person who loses his temper easily.
Dünyada üç tip insan vardır: sayı sayabilenler, ve sayamayanlar.
- There are three different types of people in the world: those who can count, and those who can't.
Öğretmen beklenen cevabın türünü netleştirmek için tahtada bir örnek gösterebilir.
- The teacher can show an example on the blackboard to clarify the type of answer expected.
Bu çeşit kitapların neredeyse hiçbir değeri yok.
- These types of books have almost no value.
Spätzle bir çeşit alman pastasıdır.
- Spätzle are a type of German pasta.
Favori tatlı türün nedir?
- What's your favorite type of dessert?
Bir haiku bir şiir türüdür.
- A haiku is one type of poem.
Bayan tanaka daktiloyla yazabilir, değil mi?
- Ms. Tanaka can type, can't she?
Yarın mektupları daktiloyla yazmasını Mary'den isteyeceğim.
- I will ask Mary to type the letters tomorrow.
Hızlı yazamadığım için mesajına hemen cevap veremiyorum.
- I can't reply your message immediately, for I can't type fast.
Altı yaşında o, daktiloyu kullanmayı öğrendi ve öğretmenine el ile yazmayı öğrenmesine gerek kalmadığını söyledi.
- At the age of six he had learned to use the typewriter and told the teacher that he did not need to learn to write by hand.
Bu kol saati yeni bir model.
- This watch is a new type.
Bu, kaybettiğim kamera ile aynı model.
- This is same type of camera as the one I lost.
The doctor ordered the lab to type the patient for a blood transfusion.
the type of a genus, family, etc.
set in bold type.
... As they're typing, they animate out. ...
... making, so as you are typing, we look and see what are the ...