İki kere ölç, bir kere kes.
- Measure twice, cut once!
Okunmayı hak eden bir kitap iki kere okunmayı hak eder.
- A book worth reading is worth reading twice.
Benim iki katım kadar yaşlıdır.
- He is twice as old as I.
Bu tünel onun iki katı kadar uzundur.
- This tunnel is twice as long as that one.
Ben iki kez Mt. Fuji'ye tırmandım.
- I've climbed Mt. Fuji twice.
Almanca dersleri haftada iki kez yapılmaktadır- Pazartesi ve Çarşamba günleri.
- German classes are held twice a week - on Mondays and Wednesdays.
Bir şeyi yapmak için Tom'a iki defa söylemek zorunda değilsin.
- You don't have to tell Tom twice to do something.
İki defa Fuji Dağı'na tırmandım.
- I've climbed Mt. Fuji twice.